Aile şirketleri ve kurumsal yönetim
Dünya genelinde aile şirketleri ekonominin ve devletlerin gözbebeğidir.
Aile şirketleri ekonominin lokomotifi olup, ulusal ve uluslararası ticaret ile büyük katkı sağlarken, istihdam yaratma, yerel kalkınma ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından büyük bir değer taşımaktadır. Ülkemizde aile şirketleri KOBİ'lerin %90'ını aşmış olup, toplam istihdamın büyük bir kısmını oluşturmaktadır. İlaveten ihracat, üretim ve sanayi sektörlerinin de başını çekmektedir. OECD raporlarına göre aile şirketleri, sürdürülebilir büyümeye doğrudan katkısı ve hızlı karar alma becerisi ile en dirençli kuruluşlardır.
KURUMSALLAŞMA
Genel anlamda aile şirketlerinin kurucularına baktığımızda zorluklar geçirmiş, azimli, iyi niyetli, inançlı, büyük düşünen, amaçları için gayretle çalışan girişimciler olduğunu görüyoruz. Haliyle şirketlerini de evlatları gibi görüp kol kanat germek istiyor. Bu duygusal durum bazı şirketlerinin büyümesini engelleyebiliyor. Çünkü dozundan fazla müdahaleci tutum bazen gelişimin önünü kesebiliyor. Oysa belirli bir olgunluk seviyesine gelen aile şirketleri daha da büyümek ve ilerlemek için kurumsallaşmak durumundadır. Kurumsallaşmanın özü; sistem ve profesyonel iş süreçleridir.
Kurumsallaşma ayrıca şirketin yönetim süreçlerinin iyileştirilmesi ve şirket hedeflerine ulaşabilmek için altyapıların oluşturulması ve güçlendirilmesi anlamına geliyor. Kurumsallaşma, şirketin diğer kuşaklara geçişini sağlıyor.
ETKİN BİR YÖNETİM
İK Yönetim Danışmanı olarak, kurumsallaşma sürecinde İnsan Kaynakları Yönetim Birimlerinin sorumluluğunun çok büyük olduğunu özellikle belirtmek istiyorum. Türkiye'de büyük ölçekli aile şirketlerinde İKY süreçlerini profesyonelce yürüttüğünü, buna paralel olarak büyüdüklerini, ancak KOBİ'lerin beklenen düzeye henüz gelmediğini görüyoruz. İK'nın sistem kurma rolü bulunması, değişimi ve yenilikleri iş sürelerine uyarlaması, stratejik partner görevi olması nedeniyle bu hususa dikkat edilmesi çok önemlidir. Diğer taraftan Aile Şirketlerinin sürekliliği ve gelecek kuşaklara aktarımı için kurumsal yönetim ilkelerinin benimsemesi de önemlidir. Çünkü Kurumsal Yönetim; şirketin yönetim süreçlerini düzenleyen, paydaşlarına karşı denetim, şeffaflık ve sorumluluğu vurgulayan bir yönetim anlayışıdır. Bu anlayış iş planlarının, karar alma süreçlerinin ve yönetim yapısının adil, şeffaf ve hesap verebilir olmasını ve belirli ilkeler ve kurallar çerçevesinde yapılan faaliyetleri kapsamaktadır.
Kurumsal yönetim, her ne kadar Sermaye Piyasaları Kurumu tarafında halka açık şirketler için zorunluluk olsa da tüm organizasyonlarda etkin bir yönetim yapısının oluşturulmasında temel bir rol oynamaktadır.
KEŞFEDİLMEMİŞ POTANSİYEL
Ülkemizde Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) bu kapsamda önemli çalışmalar yürütmektedir. Geçtiğimiz hafta TKYD, Anadolu Buluşmaları kapsamında EGİAD ev sahipliğinde "Aile Şirketlerinde Kurumsallaşma ve Kurumsal Yönetim Uygulamaları" başlıklı bir panel düzenlendi. Bu etkinlikte panelistler ve TKYD Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Tamer Saka, EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Özhelvacı ve TAİDER Aile İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fatma Olten; "global ölçekte değişimlerin iş süreçlerine yansımalarını ve değişime ayak uydurmanın önemine, Türkiye ekonomisinin güçlenmesinde Aile Şirketlerinin kritik rol oynadığına ve Kurumsal Yönetimin ilkelerini uygulayan şirketlerin daha da güçlendiğine" dikkat çekti.
Birçok aile şirketlerimizin keşfedilmemiş potansiyeli vardır. Bunları hayata geçirebilmek için doğru yönetim modellerinin uygulanması, doğru sistemlerin kurulması ve doğru uygulamaların rol model alınması mühimdir. Aile şirketleri küresel rekabetteki gücümüzdür.
Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe Yazısı