Ekonomide Büyüme ve Bankaların Görevi
Kovid-19 tüm sektörleri ekonomik manada derinden etkiledi. İş dünyası başta olmak üzere, halk ekonominin bir an önce canlanmasını istiyor, aksi halde yaraların kapanması çok zor olacak ve uzun zaman alacak.
Kolay değil, dünya 1929 ekonomik krizi benzeri bir süreçten geçiyor. Üstelik işin kötüsü bu kez sağlık sorunları nedeniyle eller kollar bağlı. Dolayısıyla hareket özgürlüğümüz de kısıtlanıyor.
Ekonominin canlanması için pek çok formül var. Halkın alım gücünün artması, işsizliğin düşmesi, üretimin artması, üretimin karşılığı olarak talebin artması yani pazar değerinin oluşması şu an ülkemiz için en büyük ihtiyaçtır.
Ekonomik güçlenme için bazı kriterler var. Mesela yapısal reformların artması çok önemlidir. Ancak bunun için güven şarttır.
Çünkü güvenin altında; şeffaflık ve liyakat yatmaktadır. Türkiye'nin şu an üzerinde duracağı en önemli konu liyakattir.
DEVLETE GÜVEN ARTIYOR
Ekonomik güçlenmede diğer faktör yatırımdır. Yatırımların artması için Merkez Bankası'nın faizleri düşürmesi, üretimin artmasını sağlayacaktır.
Ayrıca yatırımın oluşabilmesi için güven unsuru gereklidir. Bunun için hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı önemli noktalardır. Çünkü hukuk, ekonominin temelidir. Hukukun üstünlüğü olmadan ekonomide kalıcı yatırım ve sürdürülebilir büyüme sağlanması mümkün değildir.
Bu unsurlar aynı zamanda devlete güveni de artırmaktadır. Son yıllarda ülkemizde de böyle bir süreç yaşanıyor.
Ekonominin kalıcı olarak toparlanabilmesi için israftan kaçınmak ve tasarruf gereklidir. Burada fayda/maliyet analizi ile hareket edilmelidir. Özellikle kamuda israfın önlenmesi adına daha sistematik işleyişler ve denetimler oluşturulmalıdır.
Kamunun her bir malı emanet maldır.
Öte yandan ekonomik büyüme için bankacılık sektörünün de görevi çok büyüktür.
Üretimi ve yatırımı desteklemek için formüller üretilmelidir. Mesela faizleri düşürmek, kredi vermeyi kolaylaştırmak ve ödemeleri 1 yıl ertelemek gibi uygulamalar, girişimcilerin üretim yapmasını sağlayacaktır.
GERİLİMİN FAYDASI YOK
İçinde bulunduğumuz ortamda bankacılığın 1 yıl kolaylaştırıcı unsurlarla fedakârlık göstermesi, tüm sektörlerin ciddi anlamda toparlanmasını ve düzene girmesini sağlayacaktır. Zaten bankacılık sektörü 2020'de rekor düzeyde kara geçmiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, bankacılık sektörünün kârı 2020'de, 2019'a göre yüzde 22,3 oranında artmıştır. Bankalar 2020'de 59 milyar 973 milyon TL net dönem kârına ulaşmıştır. Yani bankacılık tüm zamanların en yüksek karına ulaşmıştır.
Ekonomide canlanma sağlayacak bir diğer faktör de ilişkilerdir. İletişim, ekonomide en önemli başlıklardın biridir. Özellikle uluslararası ilişkilerin güçlendirilmesi ülke menfaati için son derece gereklidir. Gerilimlerin ve çatışmaların faydası yoktur.
Ekonomik güçlenme herkesin en büyük isteğidir. Gelir dağılımında adalet, fırsat eşitliği, demokrasi, regülasyonlar düzenlenirken görüş birliğine varılması, nitelikli işgücü için öğretim ve kurumsal gelişim eğitimlerine yatırım yapılması bu alanda bütçelerin artırılması, dengeli ve çoklu büyüme modeli kurulması, teknolojinin tüm sektörlere entegre edilmesi pozitif büyüme sağlayacak ve bizi daha ileri taşıyacaktır.
Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe yazısı