Loading

Türkiye, Çin Ekonomisinin Yolundan Gidiyor

Ekonomik gücüyle dünyanın 2'nci büyük devi olan Çin, diğer ülkelerce hayranlıkla izleniyor.
Merkezi Londra'da bulunan Ekonomi ve İş Dünyası Araştırmaları Merkezi (CEBR) tarafından yayımlanan 2018 Dünya Ekonomi Ligi raporuna göre, Çin'in 2032'de birinciliği ABD'den alacağı öngörülüyor.
ABD Teknoloji ve Yapay Zeka konusunda rekabeti elinde tutarken, Çin ise "Çin Malı 2025" projesiyle sanayinin bütün sektörlerinde teknolojiyi güncelleyerek bu farkı kapatmaya kararlı görünüyor.
Türkiye, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının olumsuz ve karalayıcı tablolar çizmesi üzerine, yönünü kararlı hamleler yapan ve idealist yaklaşımlar sergileyen Çin'e çevirdi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 100 günlük eylem planında, dış borçlanmada Çin piyasasına açılım yapılması, Çin'in Panda Piyasası'ndan dış borçlanma işlemi gerçekleştirilmesi hedefleniyor. İlaveten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika'daki BRİC zirvesinde de ülkemizin Çin piyasasına yöneleceğinin de altını çizmişti.
Türkiye'nin gelecek dönemde sadece borçlanmada değil, büyük projelerin finansmanında da Çin'e ağırlık vermesi söz konusu...

ÇİN'DEN GELEN KONUKLAR

Çin'de yaşayan ve ekonomisine tanıklık eden, Çin ekonomisinin model alınacak yönlerini bize aktarabilecek birinden Çin ekonomisiyle ilgili ayrıntılar öğrendim. Bu anlamda geçtiğimiz günlerde Manisa Medya TV'de hazırlayıp sunduğum iş ve ekonomi programım Senin Kariyerin'de Çin'de yaşayan ve iş nedeniyle İstanbul'a gelen iki değerli insanı konuk ettim. Çinli Chen Wen ve girişimci Berker Yurdum ile Çin ekonomisi üzerine sohbet ettik. Anlattıklarından önemli bazı satır başları:

- Çin hükümeti, işyeri açan tüm yatırımcılara teşvik sağlıyor ve vergi almıyor. Devlet, 2 yıl boyunca yatırımcıya kolaylıklar sağlıyor.
- Çin, endüstriyel ekonomiye ağırlık veriyor.
- Diğer ülkelerden gelen tüm taleplere cevap veriliyor, hiçbir talep geri çevrilmiyor.
- "Devlet ne kadar güçlü ise ülke o kadar güçlü" diyorlar. Çin hükümetinin öncelikle kamu alanlarını desteklediğini ve hammadde ihtiyacının devlet tarafından döndürüldüğünü belirtmeliyiz.
- Çin halkının çok çalışkan olduğunu vurgulamalıyız.
- Eyaletlere göre bölgesel üretim yapıldığını ve planlı üretimin olduğunu belirtelim...

YILDIZA DAHA YAKIN OLMAK...

Ayrıca Türkiye'nin jeopolitik konumunun değerlendirilmesi, lojistik ağının güçlendirilmesi, İpek Yolu Projesi'nden faydalanılması, ülkemizdeki ucuz işçiliğin avantajı ile birçok ülke için üretim üssü olabileceğini belirttiler. Dış politikada daha hoşgörülü yaklaşılmasını, terör ve asayiş gibi konularda daha dikkatli olunmasını tavsiye ediyorlar. Türkiye'nin enerji, maden, kodlama ve eğitime daha çok yatırım yaparak ve katma değeri yüksek üretime odaklanarak güçlü bir ekonomiye kavuşacağını vurguladılar.
Çin ve Türkiye ekonomik işbirliğinde ise İpek Yolu, gümrük anlaşmaları ve karşılıklı ticaretin kapsamının genişleyeceği belirtildi. Turizmde Çin'in turizm rotasının daha çok Türkiye'ye yönelmesi için turizm işbirliklerinin yanı sıra Çin kültürüne uygun bir konseptin oluşturulması turizmcilerimize öneriliyor.
Türkiye'nin, Çin gibi güçlü bir ekonomiye ulaşması şimdilik zor olsa da imkansız değildir. Güçlüyü model almak ve hedef koymak yıldıza bir adım daha yakın olmak demektir.

Kaynak: Gonca Elibol Yeni Asır Köşe Yazarı

paylaş